Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz.. Tarayıcınızı güncellemeli veya alternatif bir tarayıcı kullanmalısınız.
Vaktiyle mirasyedinin biri sandalını tamir ettirmiş, zifletmiş. İş bitince, vekilharcı eline on yedi liralık bir masraf pusulası tutuşturmuş. Yalı komşularından hesabını bilen bir arkadaşı ile sohbet esnasında söz sandaldan açılınca, arkadaşı hayretler içinde, aynı tamiratı daha birkaç gün evvel beş altı mecidiyeye yaptırdığını söylemez mi!.. Bizimkinde şalak atmış ve derhal eve dönerek vekilharca çıkışıp epey azarlamış. Vekilharç, sonunda dayanamayıp kendisini şu itirafla müdafaa etmiş:
-A efendi Komşu bey yalnızca sandalı zifletti. Halbuki bizim sandalın tamiride ben ziftlendim, hamalcı ziftlendi, uşak ziftlendi, aşçıbaşı ziftlendi...
Şimdi bu hikayenin uzun uzun yorumunu yapıp, devlet sandalından ziftlenenlerden bahsetmek yerine, başka bir hikaye daha anlatalım ve aradaki anlayış farkının nelere mal olduğu yorumunu size bırakalım:
Sultan Abdulmecit tebdil-i kıyafet gezdiği bir gün, Bayezit'ten Fatih'e doğru yürümekteymiş. Vezneciler'deki tütüncü dükkanlarından birine girip dükkan sahibi ile konuşmaya başlamış. O sırada, dükkana Nafiz Paşa uğrayıp açıkta satılan tütünlerden az bir miktar almış. Dükkancı tütünü sararken kendince iç geçirip gülümsemiş ve bilahare padişah ile aralarında şu konuşma geçmiş:
-Efendi, az evvel tütün alan kim idi_
-Beyim, o zat esbak maliye nazırı Nafiz Paşa'dır.
-Peki neden gülümsedin?
-Başkaları at ve araba ile gezerken bu namuslu adam, her zaman dükkanıma yaya gelir. Devlete ait hiçbir şeyi şahsi işlerinde kullandığı görülmemiştir. Hz. Ömer yaratılışlı bir asilzadedir. Keşke bütün devletlular bunun gibi olsa diye aklıma geldi de ona gülümsedim.
Bu mülakattan sonra hünkar, saraya varır varmaz Nafiz Paşa'nın maliye nazırlığına tayinini iade eder. Şu kıt'a, zamanın şairlerinden biri tarafından, bu hadise üzerine söylenmiş ve uzun yıllar tekrarlanıp durmuştur:
Sıdk ile devlete hüsn-i hizmet
Olmuyor ind-i İlahi'de heba
Buna bürhan-ı kavi ister isen
İşte Maliyye'deki Nafiz Paşa
Şöyle demek olur:
Devlete iyi hizmette bulunmak, Allah katında asla boşa gitmiş olmaz. Bu sözüme bir delil isterseniz, işte maliye nazırı Nafiz Paşa!
Vaktiyle mirasyedinin biri sandalını tamir ettirmiş, zifletmiş. İş bitince, vekilharcı eline on yedi liralık bir masraf pusulası tutuşturmuş. Yalı komşularından hesabını bilen bir arkadaşı ile sohbet esnasında söz sandaldan açılınca, arkadaşı hayretler içinde, aynı tamiratı daha birkaç gün evvel beş altı mecidiyeye yaptırdığını söylemez mi!.. Bizimkinde şalak atmış ve derhal eve dönerek vekilharca çıkışıp epey azarlamış. Vekilharç, sonunda dayanamayıp kendisini şu itirafla müdafaa etmiş:
-A efendi Komşu bey yalnızca sandalı zifletti. Halbuki bizim sandalın tamiride ben ziftlendim, hamalcı ziftlendi, uşak ziftlendi, aşçıbaşı ziftlendi...
Şimdi bu hikayenin uzun uzun yorumunu yapıp, devlet sandalından ziftlenenlerden bahsetmek yerine, başka bir hikaye daha anlatalım ve aradaki anlayış farkının nelere mal olduğu yorumunu size bırakalım:
Sultan Abdulmecit tebdil-i kıyafet gezdiği bir gün, Bayezit'ten Fatih'e doğru yürümekteymiş. Vezneciler'deki tütüncü dükkanlarından birine girip dükkan sahibi ile konuşmaya başlamış. O sırada, dükkana Nafiz Paşa uğrayıp açıkta satılan tütünlerden az bir miktar almış. Dükkancı tütünü sararken kendince iç geçirip gülümsemiş ve bilahare padişah ile aralarında şu konuşma geçmiş:
-Efendi, az evvel tütün alan kim idi_
-Beyim, o zat esbak maliye nazırı Nafiz Paşa'dır.
-Peki neden gülümsedin?
-Başkaları at ve araba ile gezerken bu namuslu adam, her zaman dükkanıma yaya gelir. Devlete ait hiçbir şeyi şahsi işlerinde kullandığı görülmemiştir. Hz. Ömer yaratılışlı bir asilzadedir. Keşke bütün devletlular bunun gibi olsa diye aklıma geldi de ona gülümsedim.
Bu mülakattan sonra hünkar, saraya varır varmaz Nafiz Paşa'nın maliye nazırlığına tayinini iade eder. Şu kıt'a, zamanın şairlerinden biri tarafından, bu hadise üzerine söylenmiş ve uzun yıllar tekrarlanıp durmuştur:
Sıdk ile devlete hüsn-i hizmet
Olmuyor ind-i İlahi'de heba
Buna bürhan-ı kavi ister isen
İşte Maliyye'deki Nafiz Paşa
Şöyle demek olur:
Devlete iyi hizmette bulunmak, Allah katında asla boşa gitmiş olmaz. Bu sözüme bir delil isterseniz, işte maliye nazırı Nafiz Paşa!