Han

En Güzel Edep Güzel Ahlaktir...!
Kullanıcı
Katılım
20 Ocak 2021
Mesajlar
7,620
Tepkime puanı
6,990
Puanları
0
Konum
Huzur🧿
Cinsiyet
Erkek
Bir konunun, karara varmaktan çok, çeşitli yönlerden aydınlatılması için, küçük bir topluluk önünde, bir sohbet havası içinde tartışılmasına panel denir. Panele politika dilince yuvarlak masa konferansı da denilmektedir. Panelde konuşmacı sayısı iki ise buna diyalog denir.

Panelin Özellikleri

  • Paneli bir başkan yönetir.
  • Tartışmacı üyelerin sayısı en az 3, en fazla 6 olabilir. Bunların her biri ayrı bir meslek kolundan seçilmelidir. Böylece konunun belli bir çerçeve içinde sıkışıp kalması önlenmiş olur. Konu değişik yönlerden işlenir.
  • Panel tartışmaları küçük bir salonda, küçük bir dinleyici topluluğu önünde, mikrofonsuz olarak yapılır.
  • Panel başkanı ortada olmak üzere, üyeler bir masa etrafında otururlar.
  • Panelden önce başkan ve üyeler toplanarak tartışma kurallarını belirlerler.
  • Panel başkanı, önce tartışmacı üyeleri dinleyenlere tanıtır. Ele alınan konunun anahatlarını ortaya koyar. Panel sonunda forum yapılıp yapılmayacağını açıklar.
  • Panel resmiyetten uzak samimî bir sohbet havası içinde sürdürülür.
  • Başkan, konuşmaların sırasını ve süresini düzenler. Açıklanması gereken konularla ilgili sorular sorar.
  • Panelin sonunda, dinleyiciler, panel üyelerine soru sorma imkânına sahiptirler.
  • Panel sonunda tartışma, dinleyicilere de geçerse tartışma forum halini alır.
Panel başkanının görevleri:

  • Konuyu belirtmek,
  • Konuşmacılara sırayla söz hakkı vermek,
  • Panelin sonunda konuyu derleyip toparlamak,
  • Şartlar uygunsa dinleyenlere söz hakkı vermek,
  • Konuşmacılara rahat bir ortam hazırlamak.
Panel (ayrıntılı bilgi)
Bir konunun dinleyiciler önünde söyleşi havası içerisinde birkaç kişi tarafından tartışılmasına panel denir. Bir başka ifadeyle panel; bilim, siyaset vb. konularda uzmanların, dinleyiciler karşısında bilgi ve görüş bildirdikleri, sonra da dinleyicilerin soru sorarak ve açıklamalarla konuşmaya katıldıkları bir toplantıdır.

Adı, İngilizce bölüm, parça manasına gelen "panel" sözcüğünden gelir. Panel terimi, toplantının konuşmacılar, dinleyiciler olarak iki bölümden oluştuğunu anlatır. Konuşmaların halk karşısında yapılması sebebiyle bu toplantı dilimizde "açık oturum" diye adlandırılmıştır. Toplum problemlerinin konuşulmasının en sık uygulanmakta olan toplantı seçimi paneldir. Radyo ve televizyonda da çeşitli sorunlar hakkında düzenlenen toplantılar, panel türünde yapılmaktadır.

Panelde bir yarışma havası yoktur. Başkan konuyu belirtip konuşmacıları tanıtır. Ele alınan konu ile alakalı bilgileri verir. Sonra konuşmacılara sıra ile sorular yöneltir.

Konuşmacılar görüşlerini belirtip gerekli bilgileri verirler. Bu sırada diğer konuşmacıları itinayla dinleyip gerekli notları alırlar. Konuşmalar içtenlikle yapılır.

Konuşmalarda eleştiri vardır fakat suçlama yoktur. Hiçbir zaman kırıcı, yerici ve kendisini övücü davranışlar içerisine girilmez.

Bir grup insanın aralarında gerçekleştirdiği tartışma şekli olan panel geniş bir salonda izleyiciler önünde yapılır. Konu daha önce tespit edilir. Panelin başkanı toplantının başarıyla bitmesi için özen gösterir. Konuşmacı sayısının altı kişiyi geçmemesi tercih edilmektedir. Tartışmaların ve konuşmaların uzaması başkan tarafından incelikle hiç kimseyi kırmadan önlenmelidir.

Bir düşünce alışverişi çevresinde oluşan panelin topluma, halka, geniş kitlelere sayısız yararı vardır. Farklı düşüncelerin dile getirildiği panelde kendi başımıza karar veremediğimiz konular, sorunlar gözümüzün önünde tartışıldığı zaman bilmediğimiz çok sayıda şeyi öğreniriz.

Panel dinleyicilerle konuşmacıların bir konu üstünde beraber düşünme isteği çevresinde düzenlenir. Bu sebeple de panel, samimi bir atmosferde üstünde durulan konu ile alakalı dinleyicilerin bulunduğu bir tartışma şeklidir.

Düzenlenen panellerde ortaya atılan düşüncelerin, bilgilerin, verilen örneklerin gerçek, doğru ve bilimsel geçerliği olmalıdır.

Panelin planı ise şöyledir:

  • Panelin yapılış nedeni,
  • Panelin konusu ile ilgili olayın ya da gelişmelerin anlatımı,
  • Konuşmacılara sorulacak sorular,
  • Konuşmaları özetlemek,
  • Paneli sonuca bağlamak.
Panelde yer alan konuşmacılar konu ile ilgisi ve bilgisi olan, konuşma yeteneği gelişmiş kişilerden seçilir. Bunlar sabırlı, uyumlu, olgun, dinlemesini bilen, eleştiriler karşısında hoşgörüyü elden bırakmayan kişilerdir. Söz hakkı verilmeden konuşmadıkları gibi konuşanın da sözünü kesmezler.

Konuşmalar akıcı, canlı, herkesin anlayacağı bir dille yapılır. Doğal, saygılı ve yerinde bir anlatım kullanılır.

Konuşmacıların söyleyecekleri bitince, dinleyiciler soru sorabilirler. Konunun bazı yönleri hakkında kendi düşüncelerini açıklayabilirler. Panelde karar değil, açıklama amaçlanır.

Panel Örneği :​

KONU : TELEVİZYONUN TÜRK AİLESİNE ETKİLERİ

GRUP ÜYELERİ:
Belgin ÖZKÖK (Elektrik Y. Müh. ) - Lider
Zülal PİLTEN (Çocuk Gelişimi ve Eğitimi Uzmanı) - Konuşmacı
Ayşegül ESENER (Çocuk Gelişimi ve Eğitimi Uzmanı) - Konuşmacı / Sekreter
Macide ÜNSAL (Ekonomist) - Konuşmacı
Muhammed Zeki MERT (Hukuk Müşaviri) - Konuşmacı

PANEL ÖZETİ:

1. Konunun ve Grup Üyelerinin Takdimi / Ana Giriş :


Panelimizin konusu " Televizyonun Türk Ailesine Etkileri". Neden bu konuyu seçtik ? Çünkü TV bir kitle iletişim aracı olarak toplumumuzda büyük ilgi görüyor. Beşinci Beş Yıllık Kalkınma Planı'na göre 1984'te yurt sathının ve nüfusun %80'ni TV verici alanına sokulmuş durumda, 1989'da bu oran %96'ya çıkarılacak. TV'nin yarar ve zararları toplumumuzda tartışılan güncel konulardan biri. Bu bakımdan panelin ilginizi çekeceği ve yararlı olacağı düşüncesindeyiz.

Evet, evin baş köşesine, en itibarlı yerine oturttuğumuz TV'nin eğlence, haber ve eğitim programlarının yarar ve zararlarını belirtirken konuşmacı arkadaşlarımdan bilhassa kişisel değer yargılarını da serbestçe belirtmelerini rica edeceğim. Sözü uzatmadan Sn. PİLTEN'e vereyim ve kendisinden " TV'nin çocuklar üzerindeki etkilerini" belirtmesini isteyeyim.

Z.PİLTEN - Teşekkürler. Fazla TV izleyen çocukların çevre - mekan ilişkilerini iyi kuramayan, edilgen ve de en önemlisi imgelerle düşünmeyi bilemeyen ve yaratıcı olamayan çocuklar olduğu varsayılıyor. Bunun belli başlı sebebi, TV ile imgelerin, biçimlerin çocuğa hazır olarak verilmesinden kaynaklanıyor. Sürekli ve art arda önünde imgeler ve fotoğraflar değişen çocuk, bunlar arsındaki ilişkileri eksiksiz olarak kavrayamaz, sadece görür, algılamaya, imgeler kurmaya vakit bulamadan seyreder ve edilgenliğe itilir.

Yapılan araştırmalar sonucu elde edilen bulgular TV izlemenin çocuklar üstünde saldırganlığı artırıcı etkileri olduğunu ortaya koymuştur. Vurdulu-kırdılı, kavgalı-dövüşlü, öldürmeli filmlerin çocukları daha saldırgan yapmış olduğu, pek çok deneysel araştırma ile gösterilmiştir.

Başkan - Sn. Pilten, çocukların TV izleme düşkünlükleri ile alakalı veriler var mı? Vakitlerinin ne kadarını TV'ye ayırıyorlar?

Z.PİLTEN - Evet, çocukların 3 - 7 yaş grubunda haftada 26 saat TV izledikleri belirlenmiş. Bu demek oluyor ki liseden mezun oluncaya kadar 15 000 saat TV izliyorlar. Bir diğer deyişle, okulda geçirdiğinden 3000 saat daha fazla.

Başkan - Bu sayısal veriler, TV'nin çocuk eğitimi ve gelişmesinde ne derece önemli rol olduğunu veya olabileceğini gösteriyor. Çocukluk döneminin kişilik oluşumundaki önemi çok fazla. Bu sebeple TV'nin en fazla çocuklar üstünde etkili olması normal.

Z.PİLTEN - Ayrıca TV'deki yiyecek reklam tanıtımlarının yaklaşık %4'ünün lüzumsuz besinlere ayrılmış olduğu düşünülürse, TV'nin ne oranda dengesiz beslenmeye yol açtığı kestirilebilir. Araştırmalar, Türkiye'de annelerin %95'inin çocuklarını TV'de reklam tanıtım edilen gıda maddelerinin aldıklarını ortaya koymuştur.

TV ruhsal ve bedensel rahatsızlıklara, uykusuzluk ve TV epilepsisine yol açabiliyor. Her çocuk gelişim düzeyi, kendi kişiliği ( özel tercihleri ve tepkileri) doğrultusunda ve yetiştiği aile ortamının niteliğine bağlı şekilde TV'den etkilenmektedir.

TV'nin yararlarına gelince;
- Çocukları eve bağlayarak ailede ortak ilgiler yaratması, aile mutluluğunu gerçekleştirir.
- Çocuğun kültürünü geliştirir.
- Çocukların ilgilerini ve yaşam alanlarını genişletir.
- Çocukların estetik zevklerini geliştirir, rol alma ve taklit yolu ile kahramanlarla özdeşleşir bu da kişilik gelişmesini etkiler.
- Toplumsal yapı ve yaşamsal biçimler hakkında bilgi edinir.

Başkan - Çocukların TV'deki yabancı kahramanları taklit etmeleri, onlarla özdeşleşmelerinin her zaman faydalı olduğu söylenebilir mi? RED KIT gibi dizilerin çocuklara olumlu davranış modelleri sunduğunu iddia etmek mümkün müdür?

Z.PİLTEN - Her dizi film için değil tabii.
Başkan - TV'nin çocuklar üstündeki etkilerini gördük. Diğer aile kişileri üstündeki etkilerini de Sn. A. ESENER'den dinleyelim.

A.ESENER - TV günlük yaşamın çok büyük bir kısmını dolduruyor. Aile üyeleri arasında özellikle TV'ye bağımlılıktan uzaklaşmalar söz konusu oluyor. Paylaştıkları ortak şey TV. Bunun beraberinde TV özellikle kırsal kesimdeki insanlarımızı kendilerinin dışındaki bir dünyadan haberdar ediyor. Yetişkinlerin bilgi, görgü, tutumlarını değiştirmek ve genel kültürlerini artırmak hususunda faydası, etkileri oluyor. Bu arada Batı'nın kültürünün TV aracılığı ile taşınması söz konusu. Bazı dizilerde sergilenen olaylar, erkek - kadın ilişkileri, toplum ve aile yapıları, dünya görüşleri giysileri, davranış modelleri etkili oluyor. Böylece bu durum kültür değişmelerine neden oluyor.

Başkan - Batı kültürünün TV gibi etkin bir araç sayesinde Türk aile yapısında bazı olumsuz veya olumlu etkiler yapabildiğini veya yapabileceğini belirtiyorsunuz. Peki boş zamanların değerlendirilmesi açısından TV neler sağlıyor?

A.ESENER - Eğlence gereksinimi sağlaması, kültürlenmeye katkıda bulunması söz konusu. TV'nin kullanımından kaynaklanan uykusuzluk vb. Rahatsızlıkları önceden belirtmiştik....



-Alinti-
 
Üst
Alt