- Katılım
- 26 Eyl 2016
- Mesajlar
- 654
- Tepkime puanı
- 13
- Puanları
- 0
- Cinsiyet
- Kadın
Bağımlılık; kimyasal maddelere (tütün, ilaç, uyuşturucu, alkol gibi) karşı olabildiği kadar diğer kişilere karşı da oluşabilir.
Bağımlı kişiler genellikle yaşamlarındaki diğer kişileri aşırı derecede önemseyen ve hatta kendi yaşamlarını göz ardı edecek kadar sorumlu hisseden bir çerçeve oluşturabilirler. Çoğu zaman vericiliklerinin farkına varmayabilir, hatta diğerlerini bu vericilikleri ile boğabilirler.
Bakıcı tipi bir kişilik veya ölçüsüz fedakarlık sarmalına girebilirler. Boğucu bir çevre oluşturabilir. Bakım vermeye bağımlı (kendini harap eden) bir kişilik ortaya çıkabilir. Artık yaşam sonuç odaklı hale gelebilir, diğerinin yaşamındaki sonuçlar öne çıkabilir (borcunu kapatmak, bir an bile bulaşığının olmaması, evinin bakımına gereğinden fazla itina göstermek gibi).
Almaya bağımlı kişiler ise vericilerin kaynaklarını en üst düzeyde kullanarak zaman içinde onların yaşam kalitesini ve standartlarını zorlayabilirler.
Çoğu kez verici tipte bağımlı kişiler kendi yönelimlerine uygun alıcı tipinde bağımlı kişileri bulurlar yada tam tersi olabilir. Öncelikle her iki tarafın al-ver dengesi uyumlu bir ilişkiyi yansıtıyor olabilir. Ancak zamanla bir tarafın dürtülerinin baskınlaşması diğer tarafın yaşam alanına ve özgürlüğüne saldırı haline dönebilir ve bir boğuntuya neden olabilir.
Gerek alıcı tip bağımlılık, gerekse kendini heder eden tipteki bağımlılık karşı taraf için zamanla yıkıcı ve boğuntu yaratıcı bir ortama neden olursa, kaçma isteği ile bağımlılık arzusu çatışmalara ve sosyal uyumsuzluklara neden olabilir.
Terapi tamamen danışanın hedeflediği yaşam tercihine göre düzenlenir. Çoğunlukla psikoanalize eşlik eden hipnoanaliz etkin sonuçlar vermektedir.
Bağımlı kişiler genellikle yaşamlarındaki diğer kişileri aşırı derecede önemseyen ve hatta kendi yaşamlarını göz ardı edecek kadar sorumlu hisseden bir çerçeve oluşturabilirler. Çoğu zaman vericiliklerinin farkına varmayabilir, hatta diğerlerini bu vericilikleri ile boğabilirler.
Bakıcı tipi bir kişilik veya ölçüsüz fedakarlık sarmalına girebilirler. Boğucu bir çevre oluşturabilir. Bakım vermeye bağımlı (kendini harap eden) bir kişilik ortaya çıkabilir. Artık yaşam sonuç odaklı hale gelebilir, diğerinin yaşamındaki sonuçlar öne çıkabilir (borcunu kapatmak, bir an bile bulaşığının olmaması, evinin bakımına gereğinden fazla itina göstermek gibi).
Almaya bağımlı kişiler ise vericilerin kaynaklarını en üst düzeyde kullanarak zaman içinde onların yaşam kalitesini ve standartlarını zorlayabilirler.
Çoğu kez verici tipte bağımlı kişiler kendi yönelimlerine uygun alıcı tipinde bağımlı kişileri bulurlar yada tam tersi olabilir. Öncelikle her iki tarafın al-ver dengesi uyumlu bir ilişkiyi yansıtıyor olabilir. Ancak zamanla bir tarafın dürtülerinin baskınlaşması diğer tarafın yaşam alanına ve özgürlüğüne saldırı haline dönebilir ve bir boğuntuya neden olabilir.
Gerek alıcı tip bağımlılık, gerekse kendini heder eden tipteki bağımlılık karşı taraf için zamanla yıkıcı ve boğuntu yaratıcı bir ortama neden olursa, kaçma isteği ile bağımlılık arzusu çatışmalara ve sosyal uyumsuzluklara neden olabilir.
Terapi tamamen danışanın hedeflediği yaşam tercihine göre düzenlenir. Çoğunlukla psikoanalize eşlik eden hipnoanaliz etkin sonuçlar vermektedir.