Öfke Nöbeti Nedir ?

M

Muzik

Guest
1539888350143.png

Çocuğunuz bugün üçüncü defa öfke nöbeti geçirdi. Çığlık atıp ağlıyor. Bütün bunlar, durumu düzgün bir şekilde ele alıp almadığınızı kendinize sormanıza neden oluyor. Gerçekten, şu an tek yapmak istediğiniz şey kaçıp ortadan kaybolmak. Bütün bu kaosun ortasında hüsrana uğramış hissediyorsunuz ve aklınız da karışık. Öfke nöbetlerini sona erdirmek için elinizden geleni yaptınız ve aklınıza başka bir şey gelmiyor.
Öfke nöbetlerinin ardından duygularınızı daha iyi yönetmeyi öğrenmeniz için bir ders ve fırsat var. Bugün öfke nöbetleri konusundaki fikrinizi değiştirip bunlardan öğrenme fırsatları olarak yararlanmanız için kullanabileceğiniz bazı araç ve stratejiler sunacağız.
Öfke nöbeti nedir?
2 ile 4 yaşları arasında, çoğu çocuk hayal kırıklıklarını öfke aracılığıyla çok yoğun bir şekilde ifade eder. Öfke nöbetleri bu yaşta yaygın görülen bir duygusal tepkidir. Normaldir ve genelde 4 veya 5 yaşları arasında kaybolur.
Bu yaşta çocuklar, hayal kırıklıklarını veya rahatsızlıklarını ifade etmek için daha uygun dil ve stratejiler edinmeye başlıyorlar. Böylece, kendilerini ifade etmek için öfke nöbetlerine başvurma gereğini hissetmezler.
aglayan-cocuk.jpg


Hayal kırıklığını ve rahatsızlığı ifade etmenin yararlı bir yolu olmanın yanı sıra, çocuklar aç, yorgun veya rahatsız olduğunda da öfke nöbetleri ortaya çıkar. Ya da istediklerini alamadıkları zaman böyle davranırlar. Çocuklar kendi başlarına bir şeyler yapmaya çalıştıklarında da öfke nöbeti geçirebilirler.
“Ona yol açan durumlardan ziyade öfkemiz onurumuzu kırar.”
– Marcus Aurelius
Öfke nöbetleri nasıl önlenir?
Şimdi öfke nöbetlerinin nasıl önleneceğine ilişkin bir kurallar listesi paylaşmak istiyoruz sizlerle:
1. Öfke nöbetlerinin nedenlerini tanımlamak
Bu öfke nöbetlerinin ardındaki sebepleri tanımlamak, bunların tümünü engellemenizi veya dünyanın çocuğunuzun gereksinimlerine uyum sağlaması gerektiğini ifade etmez. Öfke nöbetleri açlık, uykusuzluk, bir nesneyi isteme veya ilgi çekme gibi pek çok nedenle tetiklenebilir.
Rutinler bu konuda çok yardımcı olabilir. Ayrıca hafta sonları da rutinleriuygulamaya çalışmak iyi bir şeydir. Çünkü hafta sonları çocuklarınızla daha fazla zaman geçirirsiniz ve öfke nöbetlerinin ortaya çıkma olasılığı daha yüksektir.
“Pek çoğumuz eğitim alırız, bazılarımız eğitimi es geçeriz ve çok azımız eğitime sahip oluruz.”
– Karl Kraus
2. Çocuğunuzun isteğini göz önüne alın
Çocuğunuz bir istekte bulunduğunda, aslında ne istediği üzerinde kafa yormak iyi bir fikirdir. Bir düşünelim, çok mantıksız ya da aşırı bir şey mi? İstediği şey mantıklıysa, yapın.
Bu, çocuğunuzun her istediğini yapmanız gerektiği anlamına gelmez. Sınırlar belirlemelisiniz. Mesela, şu tür sorular sorarak sınırları koyabilirsiniz:
  • Kendini incitecek mi?
  • Başkalarına zarar verecek mi?
  • Ona yetki vermeden istediğini yapabilir miyim?
  • Çevreye zarar verecek mi?
Yetişkinler olarak, son söze sahip olan biziz, ancak genellikle otomatik olarak “hayır” deriz. Böylece çocukların meraklarını, özgürlüğünü ve hatta kullandıkları dili kısıtlıyoruz. Bunu yaparak, bu yaş için normal olandan daha fazla öfkeyi kışkırtıyoruz.
kulaklarini-tikayan-kiz.jpg


Çocuğunuzun kendini ifade etmesini teşvik etmek için yapılacak en iyi şey, basit soruları anlamak kolay olan somut alternatiflerle sormaktır. Örneğin: Akşam yemeği için tavuk mu balık mı istersin? Bu gömleği giymek ister misin? Böylece öz güvenlerini arttırır ve kendilerini önemli hissetmelerini sağlarız. Ayrıca onlara yöneltilen sorulara otomatik olarak “hayır” demelerini de engellersiniz.
“Bir çocuk bir yetişkine üç şey öğretebilir: hiç sebepsiz yere mutlu olmak, her zaman bir şeyle meşgul olmak ve istediği her şeyi nasıl talep edeceğini bilmek.”
– Paulo Coelho
3. Belirli durumları öngörmek
Çocuklarınıza neler olacağını söyleyin. Örneğin, “Bugün okula gideceksin. Sen biraz şekerleme yaptıktan ve bir şeyler atıştırdıktan sonra seni alacağım. Sonra, büyükannenin evine gideriz. ”Veya“ Akşam yemeğimizi yiyeceğiz, sonra duş alacak ve dişlerini fırçalayacaksın. Yatmadan önce bir hikaye okuyacağız ve sen de uyuyacaksın. ” Yapmaları gereken diğer aktiviteler için de bunun gibi şeyler söyleyebilirsiniz.
Önce ve sonra neyin geldiğini bilmek, çocuğa bir güvenlik duygusu verir. Kararlı olur ve daima rutini takip ederseniz, kargaşadan ve çocuğunuzun rutinleri bozmasından kaçınabilirsiniz. Öfke nöbetlerine yol açan şeyleri uzak tutarsınız. Ne yapacağınızı söylemek çocuğun kafasında balka planlar üretmesini engeller.
Örneğin, bir yerden ayrılmanız gerektiğinde 5 ya da 10 dakika önceden haber verin. Ayrıca “5 ısırık daha alabilirsin”, “bir kez daha kaydıraktan kayabilirsim” vb. cümlelerle müzakere edebilirsiniz. Bu yöntem kavgaları engelleyecektir. Ayrıca çocuk kendisine saygı gösterildiğini hissedecek ve her şey daha rahat olacaktır
“Çocuğunuzun hayatın zorluklarından kaçmasına izin vermeyin, onları nasıl aşacaklarını öğretin.”
– Louis Pasteur
4. Çocuğunuza seçenekler vermek
Bir şey yapmaları gerektiğinde ama bunu reddettiklerinde çocuklarınıza seçenekler verin. Mesela, “biraz daha oyna ve sonra gidelim,” “sana yardım edeyim de birlikte halledelim,” ya da “önce duş al, sonra biraz beraber oynayalım,” deyin. Çocuklar emirlerle karşılaştıklarında kendilerini çok çaresiz hissedebilirler.
Kişiliklerinin oluşum sürecinde olduğu bu dönemde “Hayır” adeta otomatik bir cevap hâlini alabilir. Çocuklarınızın kızıp öfkelenmesine engel olmak için onlara vermediğiniz şey yerine bir seçenek sunabilirsiniz.
Bir öfke krizinin yaklaştığını hissettiğinizde ne yapmamalısınız?
  • Bir öfke nöbetini engellemek için çocuğun taleplerine boyun eğmeyin. Bu seferkini önleyebilirsiniz, ama başka öfke nöbetleri de gelecek ve muhtemelen daha da kötü olacaktır.
  • Çocuğunuza uzun açıklamalar yapmayın. Unutmayın ki, çocukların sınırlı ilgi alanları var.
  • Sabrınızı ve sakinliğinizi kaybetmeyin. Unutmayın ki onların rol modeli sizsiniz, dolayısıyla öfke krizi geçiremezsiniz.
  • Odayı terk etmeyin. Çocuğunuzla kalın, ona seçenek verin ya da dikkatini dağıtın.
baba-kiz-kavga.jpg


İyi idare edildiği takdirde, öfke nöbetlerinin 4 ile 5 yaşları arasında ortadan kaybolması muhtemeldir. Ayrıca hayatın normal bir parçası olduğu için öfke nöbetlerini doğru yönettiğiniz takdirde çocuklarınız bu karmaşık dünyada çok işlerine yarayacak beceriler edinerek bu nöbetlerden çıkacaktır. Zira karşılarına engeller çıkarmaktan tereddüt etmeyecek bir dünyada yaşayacaklar.
Bu durumlarda yalnız olmadığınızı hatırlamanız önemlidir. Diğer ebeveynler de çocuklarının öfke nöbetleri konusunda sıkıntı çekmektedir. Onlarla konuşmak, yeni fikirler edinmenize yardımcı olabilir. Ayrıca işler kontrolden çıktığı takdirde, profesyonel yardım almanın hiçbir yanlış tarafı yoktur.
“İşte bu yüzden, bir tatmin duygusu olan insanlar dünyayı iyi görür ve olduğu hâliyle muhafaza etmek isterken hayal kırıklığına uğramış olanlar radikal değişimi tercih eder.”
– Eric Hoffer
Alıntıdır..
 
Üst
Alt