Îmânın Tadını Almaya Vesile Üç Özellik

Allah Te‘âlâ, Rasûlüllâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem)in mü’minlere yakınlığı hakkında şöyle buyuruyor:

(…اَلنَّبِيُّ اَوْلٰى بِالْمُؤْمِن۪ينَ مِنْ اَنْفُسِهِمْ)

‘’O Nebî(yy-i zî`şân), mü’minlere kendi (öz) canlarından evlâdır (daha önde ve daha yakındır)’’[1]

Rasûlüllâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem)i sevmek ona hürmet etmekten ibaret olmayıp belki tam manasıyla kalbin meyliyle muhabbet gerektirdiğini ortaya koymaktır.

Nitekim Amr ibnü’l-Âs (Radıyallâhu Anhümâ) buyurmuştur: ‘’Hiç kimse bana Rasûlüllâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem)den daha sevgili olmadığı gibi hiç kimse de benim nazarımda ondan daha heybetli değildi. Ona karşı olan ta‘zim ve hürmetimden dolayı gözlerim doya doya yüzüne bakamazdım.’’[2]

Îmânın Lezzetini Bulmaya Vesile Üç Özellik
Enes (Radıyallâhu Anh)dan rivâyete göre, Nebî (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: ‘’Üç özellik bir kimsede bulunursa o kimse îmânın lezzetini bulur.

1)Allah (Celle Celâluhû) ve Rasûlü (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem), ona her şeyden daha sevgili olması,

2) Sevdiğini Allah (Celle Celâluhû) için sev*mek.

3) (Allah (Celle Celâluhû) kendisini imansızlıktan kurtardıktan sonra) küfre dönmeyi ateşe atılmak gibi çirkin ve tehlikeli görmek.”[3]

Allah (Celle Celâluhû) Yolunda Zorluklara Göğüs Germenin Mükâfatı
Âlimlerimiz tat anlamına gelen halâveti, itaatten zevk almak, Allah (Celle Celâluhû) ve Rasûlü (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem)in hoşnutluğu uğrunda zorluklara göğüs germek ve bunları dünyevî çıkarlara tercih etmek olarak yorumlamışlardır. Bu gerçeğin hadîs-i şerîfteki ifadesi şöyledir: “Rab olarak Allah’tan, din olarak İslâm’dan, Peygamber olarak da Muhammed (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem)den râzı olmak.”

Müslüman olduktan sonra hayatını İslâm’a ve ilme hizmetle ve ha*dis rivayet etmekle geçiren Ebû Hüreyre (Radıyallâhu Anh) verdiği bir ha*berde şöyle demektedir: “Peygamber (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem)e, ‘En üstün amel nedir?’ diye sordular. Peygamber Efendimiz (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem): ’Allah’a ve Rasûlüne inanmaktır!’ buyurdu.”[4]

İmanın tadını alabilmek için Allah (Celle Celâluhû) ve Rasûlü (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem)i her şeyden fazla sevmek, sevdiklerini Allah (Celle Celâluhû) için sevmek, îmândan sonra küfre dönmeyi ateşe atılmak gibi kötü görmek ve böylesi bir bilinç içinde olmak gerekmektedir. Hayatımızı bu yönde şekillendirirsek, inşâallâh dünyada da âhirette de kurtulanlardan oluruz.

Dipnotlar

[1] Ahzâb Sûresi, 6’dan.
[2] Müslim, Îmân 54.
[3] Buhârî, Îmân 9, 14, İkrâh 1, Edeb 42.
[4] Buhârî, Îmân 18; Nesâî, Îmân 1.
 
Üst
Alt