“Her güzel şeyin altında bir çeşit acı yatar” der ünlü şarkıcı Bob Dylan, şarkılarında hep derin bir acı varmış gibidir. Peki size bir soru – güzel ya da değil, kim daha çok acı hisseder, kadınlar mı erkekler mi?
Kadınlardan tarih boyunca hep acıya daha yüksek tolerans göstermeleriyle bahsedilir. Bunun sebebi regl, hamilelik ve doğum yapmak gibi bazı biyolojik durumlar genellikle acıyla ilişkilendirilmesidir. Tabii bir de “aynı acıyı erkekler çekseydi…” gibi söylemler duyarız.
“Acı çekmek ile hiçbir şey hissetmemek deneyimleri arasında bir seçim yapmam gerekseydi acı çekmeyi seçerdim.”
– William Faulkner
– William Faulkner
Kim daha fazla acı hisseder?
Hepimiz bu konuda söylenen birçok söz ve gelenek olduğunu biliyoruz. Fakat günümüzde ve çağımızda bilim o kadar ilerledi ki artık neredeyse her şeyi araştırabiliyor. Elbette aynı hissin farklı insanlarda nasıl deneyimlendiğini ölçmenin insani şartlarda imkanı olmadığı için, bir çimdikten kimin daha fazla acı hissedeceğini gerçek anlamda araştırmak söz konusu değildir. Ya da en azından bunu öznel olarak bakmadan yapmak mümkün olamaz.
Ancak acı kişisel bir algı olsa da bazı araştırmalar yapıldı. Bunlardan en meşhuru Stanford Üniversitesinde yapılan araştırmadır. Bu çalışmanın araştırmacılarına göre, kadınlar erkeklerin verdiği ifadelere kıyasla genellikle daha geniş bir uyarıcı skalasında acı hissettiğini bildiriyor. Ancak bu durum acının niteliğinden ziyade niceliğiyle ilgili. Yani bu, belirli bir uyarıcıya gösterilen cinsiyet bazlı bir tepki değil.
Ayrıca sonuçlardan çıkarılan bulguları yanlış gösterebilen bazı faktörler de var. Örneğin, kadınlar genellikle erkeklere göre iletişime daha yatkındır. Yani bu durumda az konuşan erkekler uyarıcıların yarattığı acıyı daha az ve daha eksik bildiriyor. Sonuçları bulandırabilen bir başka değişken de, zayıflık berlirtisi göstermemeyi erkek cinsiyetine özgü bir özellik olarak “varsaydığımız” için erkeklerin acılarını göstermek istememesinden geliyor.
Cinsiyet bazlı acı üzerine çalışma
Stanford araştırmacıları erkek ve kadın cinsiyetinden hangisinin daha çok acı hissettiğini merak ederek bu soruya cevap bulabilmek için dolaşım, sindirim, solunum ve kas-iskeletproblemleri olan 11,000’den fazla hastadan bilgi topladı.
Topladıkları veriler kadınların erkeklerden daha yoğun ağrı bildirdiklerini gösteriyordu. Hatta 1 ile 11 arasında ölçeklendirdikleri skalada kadınlar bir puan daha yüksekti. Ancak, kadınlar ve erkekler arasındaki biyolojik farklar ile acı bildirimleri arasındaki farklar birleşince çalışmada bazı kör noktalar oluşuyor.
Peki acıyı kim daha fazla hissediyor?
Gördüğünüz gibi bu soruya verilebilecek bir cevap hala bulunmamakta. Acıyı kim daha fazla hisseder? Öncelikle, bu araştırma kadınlarda sonsuz ağrı ve kramp oluşturan regl döngülerini de hesaba katıyor. Yani bir çalışma yürütülmesi için benzer durumlardaki erkek ve kadınların tamamen eşit koşullarda olması gerekiyor. Öbür türlü, adet döngüsü gibi birçok farklı faktör doğru bir sonuç almamızın önünde engel olabilir.
Bununla birlikte, örneğin, kadınların erkeklere göre genelde daha ağır, uzun süreli ve kronik ağrılarla doktora gittiğini gösteren raporlar da var. Bu bağlamda, kadınların daha yüksek strese maruz kaldığını, bunun da acı deneyimini daha kötü hale getirdiği için doğru sonuç alamanın önüne geçebileceğini söyleyebiliriz.
Acı hakkında daha fazla bilgi
Erkeklerin tam olarak acıyan yerlerini daha doğru bir şekilde gösterdiği görülüyor. Kadınlar ise daha çok belirli noktalar yerine bölgesel yerlere işaret ediyor. Ayrıca, başka ilginç gerçekler de var, örneğin, kadınlarda nispeten daha yaygın görülen kronik ağrı gibi. Hatta neredeyse kadınlara özgü denebilecek, beraberinde kas yorgunluğu ve ağrısı getiren fibromiyalji gibi hastalıklar da var. Bu da kadınların daha yoğun acılar hissetmesine sebep oluyor.
Erkekler GIRK2 adında bir proteine sahip olduğu için bu onlara acıyı tolere etmede çok yardımcı oluyor. Fakat görünüşe göre kadınlar, asırlardır daha yüksek stres, regl ağrısı, doğum gibi acılarla baş etmek zorunda kaldığı için bu acılarla yaşamayı da öğrenmiş.
“Hala şikayet etmeye gücün varsa, acının en zirve noktasına henüz ulaşmamışsın demektir.”
– Caballero de Bruix
– Caballero de Bruix
Sonuç olarak, çalışmalardan elde edilen verilere bakarsak, kadınların erkeklerden daha çok acı çektiğini düşünmek mantıklı olur. Ancak aynı uyarıcıdan gelen acıya hangi cinsiyetin daha iyi katlanabileceğini bilmenin bir yolu yok. Yine de kadınların acılarıyla yaşamayı öğrenme konusunda daha başarılı olduğunu görüyoruz.