3000 Santigrat Derece Sıcaklıkta, Su Yerine Kaya Yağan Bir Gezegen Keşfedildi

Yüzey sıcaklığı 3000 santigrat dereceyi bulan lavlarla kaplı bir gezegeni izleyen astronomlar, gezegende gökten kaya yağdığını tespit etti. Gezegenin sıcaklığı nedeniyle bu kayalar önce buharlaşıp sonra tekrar katılaşarak gezegene yağıyor.

Uzayda birbirinden çok farklı gezegenler var. Kendi Güneş Sistemimiz içinde bile Venüs ve Merkür gibi aşırı sıcak, Neptün gibi aşırı soğuk gezegenler bulunuyor. Yine de uzayın sonsuzluğu içinde değerlendirdiğimizde bu gezegenler o kadar da aşırıya kaçmıyor.
Yeni bir çalışma gerçekten koşulların uçlarda olduğu ve gerçek bir gezegenden ziyade bir video oyunu bölümü gibi duran bir gezegene dikkat çekiyor. Bu gezegenin adı ise K2-141b ve gezegende yağmur yağar gibi kaya yağıyor.

3000 derece sıcaklıkta gezegen​


582757d7691e88bb798b5d2f.jpg

K2-141b oldukça sıcak bir gezegen. Büyük kısmı lavlar ile kaplı olan gezegen yüzeyinin sıcaklığı 3000 santigrat derece civarında. McGill Üniversitesi’nden araştırmacılar yeni çalışmalarında bu gök cismi hakkında oldukça ilginç sonuçlara vardı.

Aşağı yukarı Dünya ile aynı boydaki bu yapı, bir turuncu cüce yıldızın yörüngesinde dönüyor. Bizim gezegenimizden farklı olarak bu gök cismi kendi yıldızına oldukça yakın bir mesafede yer alıyor. Gezegenin bizimki gibi dağları, ovaları ve atmosferi olsa da tamamı kayalardan oluşuyor.
Gezegenin sahip olduğu konum nedeniyle hep aynı yüzü yıldızına dönük. Bu da uç koşulların ortaya çıkmasına neden oluyor. Gezegenin bir yanındaki sıcaklık 3000 derece olsa da diğer tarafındaki sıcaklık -200 dereceye kadar iniyor.

Taş yağmuru​


29262064-0-image-a-6_1591359088589.jpg

K2-141b’nin aşırı sıcak olan gündüz tarafında yüksek ısı nedeniyle taşlar buharlaşıyor. Taşları oluşturan sodyum, silikon monoksit ve silikon dioksit atmosfere karışıyor. Ardından da saatteki hızı 5000 kilometreyi bulan rüzgarlar bu buharlaşmış mineralleri gezegenin soğuk kısmından geçiriyor. Havada tekrar yoğunlaşan ve doğrudan kaya haline gelen yapılar, daha sonra tekrar lavlara düşüyor.

Her ne kadar gezegen biraz garip olsa da aynı zamanda yüksek seviye astronomi teknolojilerinin geldiği noktayı da görmemizi sağlıyor. Bu teknolojiler sayesinde kendi sistemimiz dışındaki ötegezegenleri de daha iyi gözlemleyebiliyoruz.
 
Üst
Alt